Bu siber ortamda kurduðumuz dost meclisimizin her geçen gün büyümesi , geliþmesi ve daha çok trafik almasýnýn bana verdiði mutluluðu yazarak baþlamak istiyorum cümlelerime.
Deðiþmeyen tek þey deðiþimin kendisidir diyor Herakleitos. Peki bu deðiþim ne yönde ve hangi koþullarda gerçekleþecek. Sitemizin haber portalýnda okuduðum Uluabat Gölümüzün çölleþme riski ile karþý karþýya kalmýþ olmasý haberi ve sonra dün gece Olay TV'de yer alan Gemlik Küçükkumla sahilinin kirlilik problemi haberini gördükten sonra bu yazýyý kaleme alma gereði hissettim.
Ýnsan Ankara gibi çorak bir yerden Bursa'ya bakýnca sanýyorum daha iyi anlýyor o iklimin, çevrenin, topraklarýn güzelliðini. Ülkemizin endüstriyelleþme hýzýnýn en üstlere çýktýðý bu süreç içerisinde Bursamýz bu geliþmeden en çok pay alan il oldu. Elbette sað elimize aldýðýmýz bu sanayileþme sol elimize baþka bir þey verdi.
Gerek coðrafi, iklimsel , siyasi, demografik vs özelliklerinden dolayý ve Ýstanbul'a yakýnlýðýndan dolayý Bursa bu hýzlý geliþmenin odak noktasý olarak hýzla büyümeye devam ediyor. Oysa Bursa bundan 15 yýl önce çok farklý özellikleri ile anýlýyordu. Yeþil Bursa lakabý ile ün yapan ilimiz, özellikle ilkbaharda 4 mevsimi yaþatan iklimiyle, masmavi deniziyle, Türkiyenin ürün çeþitliliði en fazla olan ovalarýndan biri olmasý özelliðiyle, eþsiz zeytiniyle, nefis aromalý meyveleri, organik sebzeleri ,doða turizmi ile, tarihi güzellikleri ve koca bir devrin miras býraktýðý mukaddes emanetler ile anýlýr bilinirdi.
Bugün teker teker kaybediyoruz bunlarý.Yazýmýn baþýnda belirtiðim Olay TV haberinin detayýna yer vermek istiyorum. Çok deðil bundan 15 yýl önce yabancý turistlere ev sahipliði yapan Kumla sahili bugün çöpten geçilmiyor.Bu mevsimde kalabalýk olmasý gereken Kumsalda sadece 3-5 kiþi var. Çocuklar hastalýk riski ile karþý karþýya. Ýstanbul'un tüm kirliliði akýntýlar ile Gemlik körfezine taþýndýðý yetmiyormuþ gibi artýk bir o kadar çöp de Bursa'dan çýkýyor. Doðanýn bu kadar kirliliði kaldýrmasý mümkün deðil. Bu akibete Mudanya, Eþkel, Armutlu, Kurþunlu sahilleri de ortak. Peki bu göz göre göre gelen tehlikeye karþý ne önlem alýyoruz? Yada aldýðýmýz önlemler yeterli mi?
Gemlik ve Orhangazi Türkiye'de hem kalitesiyle hem de rekolte fazlalýlýyla Zeytin üretimimizin önemli bir bölümünü karþýlýyor. Onlara da bir müjde var son iki yýldýr. Endistri atýklarýnýn oluþturduðu tozlar. Organize Sanayi bölgelerindeki bazý fabrikalarýn önlerinde büyük siyah yada kahverengi toz öbekleri görürsünüz dikkat ederseniz. Ýþte o tozlar ilginç bir özelliði var. Uçuyorlar... Yani lodosu meþhur Bursamýzda rüzgarla taþýnýp zeytin dallarýna yapýþýyorlar. Yine haberlerde takip etmeye baþladýðýmýz gibi Gemlik , Mudanya'nýn bir kýsmý ve Orhangazi'nin bazi köylerinde Zeytin aðaçlarý kuruduðu için sökülmeye baþlandý. Acaba neden?
Uluabat gölümüze asýl adýný veren Gölyazý (Apolyont) köyü var biliyorsunuz. Dünyanýn en güzel köylerinden biridir. Gitmeyeniniz varsa bu güzel köyü lütfen gidin görün. Bir kaç da fotoðaf çekin. Neden mi? Bir daha çekme þansýnýz olmayabilir. Bildiðiniz gibi sadece Alpoyont köyüne giden bir yol vardýr Ýzmir Asfaltý üzerinde. Bursa'ya giderken saða ayrýlýr. Þimdi orada 4 çýkýþlý bir yonca köprülü kavþak yapýldý. Gölyazý da Büyükþehir Belediyeye baðlandý. Muhtarlýk verilerine göre köyde nüfüs artýþý da olmamasýna raðmen bu kavþak çok manidar. Demek ki birþeyler geliyor, gelecek bu topraklara. Sonra bu tabiat mirasý olan Apolyont'u ancak fotoðraflardan görebileceðiz.
Bir de Deri Organize Sanayi var. Bursa'dan gelirken Ýkizce civarýnda yol saða ayrýlýnca tabelasýný görüyorsunuz. Güzel meyva bahçeleri vardý bir zamanlar oralada. Uluabat gölü manzaralý fabrikalar olacak sanýyorum ileriki yýllarda. Tabi su kaynaðýný Kirmasti Çayý ve yeraltý sularý ile saðlayan Uluabat Gölü'de bir mucize olmazsa bundan nasibini alacak.
Biga Limaný bölgemiz için önemli bir adým. Özellikle uluslararasý ticaretin bölgemizde canlandýrýcý etkisinin en üst seviyede hissedileceðini beklediðim bu iþletmenin inþaatý sürüyor. Bu inþaatla birlikte yeni iþletmeler organize sanayiler kurulacaðýný herkes gibi bizde biliyoruz.Bu limanýn hizmet vereceði bölgeler güney Marmara ve Ege olsa da limana yakýn olan Bandýrma, Gönen, Biga, Çanakkale, Karacabey , Manyas ve MK.Paþa, Susurluk gibi ilçeler de etkisinin görülmesini bekliyoruz. Bunlar ülke ekonomimiz için çok güzel ve desteklenmesi gereken geliþmeler elbette. Fakat planlamanýn daha iyi yapýlýp hem telafisinin yüzyýllar aldýðý tabiatý koruyarak sanayileþebilineceðini düþünenlerdenim ben.
Ramsar Projesi kapmasýmda Uluabat Gölünün Karadere baðlantýsý ile Marmara Denizine baðlanýp doðrudan Ýstanbul'dan ulaþýlabilen tekne turizmine açýlmasý projesini de yakýndan takip etmenizi öneriyorum. Bölgemiz için çok önemli olan bu proje eðer doðru yönetilirse çok önemli fýrsatlara gebe. Umarým yanlýþ yönetilmez. Bunun yanýsýra geçtiðimiz dönemde konuþulan Kirmikir Köyü yakýnlarýndaki araziye kurulmasý düþünülen Disneyland projesi orta vadede takip edilmesi gereken bir konu. Tabi tüm bu projelerin temelinde Ýstanbul Ýzmir otoban projesinin rotasýnýn belirleyici etkisi olacaðýný düþünüyorum.
Bilenleriniz bilir. Ýzmit Ýstanbul Otobanýnda giderken Dilovasý isminde bir ilçe var. Dünyada insan eliyle yok edilmiþ ender bir yer. Dev demir çelik sanayilerinin kurulacak baþka yer bulunmayýp kurulmuþ ve arabanýn deðil camýný, klimasýný bile açmanýn mümkün olmadýðý bir bölge. Dilovasý'nda insanlarýn neredeyse tamamý bugün kanser ile mücadele ediyor. Ben Ýnegöl rampasýndan aþaðý sallanýp Bursa ovasýný görünce arabanýn camýný açýp 'biraz Bursa havasý alalým' derim hep. Tek korkum günü birinde Dilovasý'ndan geçerken dediðim gibi, aman camlarý kapatýn Dilovasý'na geliyoruz demek.
Yazýma son verirken geçtiðimiz günlerde kaybettiðimiz Hüseyin ve Mustafa Amcaya Cenab-ý Allah'tan rahmet, yakýnlarýna baþsaðlýðý diliyorum. Hasat mevsiminin baþladýðý bu günlerde tüm dostlarýmýza bereketli bir dönem diliyorum.