KÖYÜM...
Sizden hiç en sevdiklerinizi anlatmanýz istendi mi? Bu birçoðumuzun baþýna gelmiþtir ve bildiðimiz tüm güzellikleri anlatmýþýzdýr. Anlatmak kolaydýr, güle oynaya anlatýr insan. Peki, bunu yazmaya kalktýðýmýzda? Ýþte böyle bir sevgiyi yazmak kolay deðildir. Hele bu yaþamýnýzýn 20 yýlýnýn aralýksýz geçtiði bir yer ise bu, durum daha karýþýr. Aklýnýzdan yaþadýðýnýz her güne ait farklý anýlar uçuþur, hepsi beni yaz beni yaz diye ön sýralardan yer kapmak isterken, siz bu anýlar içinde kaybolur gidersiniz. Hissettiðiniz þey tam anlamýyla özlemdir. Ýçinde bulunduðunuz ve oh ne mutluyum bak diye gururlandýðýnýz yaþam koþullarýný geçmiþle mukayese edersiniz. Ne yazýk ki sonuç o geçmiþ yýllarýn galibiyetidir. Nerede o eski güzel günler der, devam edersiniz…
Gelelim asýl konumuza…
Ormankadý Köyü’nde doðmak seçimim deðildi, ancak daha iyisi olamazdý diye düþünüyorum bugün. Benden bir beklentisi olmadýðý halde verdiklerini ve bana kattýklarýný düþününce saygým, sevgim ve aidiyetim katbekat artýyor. Kattýðý onca deðere karþý ayda bir selam versem de köyüme, o köy benim köyümdür diyorum… Doðduðum bu topraðý içtenlikle seviyorum…
Köylü olmak, köyde doðmak denince ilk akla gelen tavuðun altýndan yumurta, ineðin memesinde süt gibi avam laflarý ise bir kenara býrakýyorum. Bunlar sadece köy kavramýnýn derinliðini bilmeyen þaþkýnlarýn sözleri olabilir, köyde büyümenin insana aþýladýðý saflýk, masumiyet ve paylaþým duygusundan bihaber olanlarýn…
Bizi bu halimize getiren elbette dalýndan kopardýðýmýz kýrmýzý domates deðil, gözlerimizi açtýðýmýz anda karþýlaþtýðýmýz iyi niyetli insanlarýn halleriydi. Her an yardýma hazýr, iyiliðini gizleyen, kusurunu örtbas eden, özgürlüklerimizin sýnýrýný bize hissettirmeden çizip koþmamýza izin veren büyüklerimizin halleri… Gördüðümüz ilgi fazlasýyla içimize sindi ve bugün sergilediðimiz her davranýþ geçmiþten bir iz taþýyor, köklerimizi hatýrlatýyor.
80’li yýllarda, nasýl geliþeceðine dair bir fikri olmayan ama balon misali geliþen ülkenin en korunaklý noktalarýndan biriydi Ormankadý Köyü. Ýlerlemeyi para kazanmak olarak deðerlendiren anlayýþtan uzak, insani yönleri aðýr basan bir geliþimi yavaþ yavaþ içine sindirdi. Doðrusu da buydu. Ýþte bu sebeple Ormankadý Köyü hep bir adým ileride oldu.
Ne yani, bu köyde olan, bu köyde yaþanan her þey süper de hiç mi aksaklýk yok?
Hep iyilik var hiç mi kötü taraf yok?
Var, Var… Olmaz mý?
Gelin köyümüze, oturalým size bir çay ikram edelim, anlatalým, dinleyin.
Ýyi mi kötü mü siz karar verin…
Adnan ÇAKIR / Köyden Ýndim Þehre.