ESKİ Halk Hekimleri:
Hafız kızı(köy ebesi), Halit karısı(köy ebesi) , Alacanın Halil, İbrahim Çullukçu (hayvan doktoru) , Veli Aydemir, Ali Osman Sevim
Her evde, Muharrem Ayı’nda aşure pişirilip, komşulara dağıtılır.
Mezarlık hendeğinde karaağaç vardı. Sıtma hastalığı olanlar bez bağlarlardı.1963’te kesildi. Bölgedeki karaağaçlar, Susurluk Şeker Fabrikası kurulunca, şeker pancarının tohumundaki mantar hastalığından kuruduğu tahmin ediliyor.
Köyde Spor:
Ormankadı Şimşek Spor 1960 Yılı’nda kurulur. İlk başkanı Ahmet değirmenci, bugünkü başkanı Nadi Çakır’dır.
Giysiler:
Genç kızlar, günlük boydan basma kumaştan elbise, gelinler empirme ve ipek kumaştan ve kendinden mekik deseni elbise, yaşlı kadınlar ise basma ve divitin kumaştan şalvar (kocadon) giyerle. Kıyafetler genellikle bele otutturmalı olduğundan, çok fazla kemer takılmazmış.
Erkekler; basenleri geniş, paçaları dar olan haki pantolon, körüklü çizme, üzerine yakasız gömlek giyer, yaşlı erkekler genelde başlarına kasket takarlarmış.
ÇOCUK OYUNLARI:
Malmuç oyunu;
Grupça oynanan bir oyun. Ortaya bir makara konuyor, makara, kiremit parçası ile düşürülmeye çalışılıyor, kiremite vuran ebe oluyormuş.
Çelik Oyunu:
Grupça oynanan bir oyun. Çeliğin başında bir ebe durur. Çeliğe kim vurur ve uzağa atar ise o ebe olur. Çeliğin gittiği yer, adım olarak sayılıp, ebelerin puanı olarak yazılırmış.
Aşık Oyunu :
Koyunun oynak kemiği temizler ve bir tarafı yeşil bir tarafı kırmızı boyanıp, yazı tura oyunu gibi oynanıp, puan alınırmış.
Bilye Oyunu; Genelde erkek çocukların oynadığı bir oyun. Pantolon, ceket ve gömleklerindeki düğmeleri koparır, onları bahis konusu yaparlarmış.
HALK KİMLİĞİ
Fadime Nine: Kırık-çıkık işleri ve ebelik yapmıştır.(yumurta+nişasta+şekeri çırpıp, karışımı çaputa,(beze sürüp) tahtaları bacak ya da kola yerleştirip, bezi onun üstüne sararlarmış.
Arife Nine:
Arife Nine’ye ağlayan bebekler götürürlermiş. Arife Nine çocuğun karnını yağla ovar, okuyup üfler ve çocuk düzelir, ağlaması kesilirmiş. Çocuğun karın ağrısı geçsin diye , fare pisliğine anne memesinden süt sağılır, ezerek çocuğa verilirmiş. Çocuğun karın ağrısı ve gaz sancısı geçermiş.
Yaylı Sabriye: Kırık- çıkık işleri ile uğraşırmış.
YEMEKLER
Kahvaltı: Tarhana çorbası tenceresi ortaya konulup, kuru soğan ve ekmekle yenilirmiş. Köyde eskiden değirmen var mı. Elekten geçirip, toprak fırınlarda pişirilirmiş. Bütün aile aynı zamanda sofraya oturur, günlük yorumlar yapılır ve sohbet edilirmiş.
İKRAMLAR
Kavruk: Mısırı kavurup, değirmen taşından çekip, içine pekmez ve şeker eklenip, misafire verilirmiş.
Kabak: Kabak pişirilir, bakıra doğranıp konulur, biraz su eklenerek pişirilir, sinilere konulup servis yapılırmış.
Bakla: Yeşil bakla ayıklanıp kaynatılır, tuzla, ikram edilirmiş.
Mısır: Küllü suda haşlanıp ikram edilirmiş.
YÖRESEL YEMEKLER
Sini mantısı – kırma börek (macır böreği) , kuru fasulye, bulgur pilavı, ovmaç çorbası.
Pekmez: Karpuz kaynatılıp, pekmez yapılırmış.
Bulgur: Buğday kaynatılıp, sonra tokmakla dövülüp kepeği alınır, sonra değirmen taşında öğülürmüş.
EL SANATLARI
Köyde el sanatları olarak genellikle kadınlar iğne oyası ve kaneviçe yaparlarmış.
ŞİVE
Köyde kızlara “KI”, erkelere “LE” denilirmiş.
DOĞUM GELENEKLERİ
Fadime Nine ve Emine Nine köy ebeliği yaparmış.
Yeşil grep üstüne al grep bağlanır, alın ortasına nazar boncuğu takılırmış. Çocuğun adı dede tarafından kulağına ezan okunarak konulurmuş. Çocuk 40 günlük olduktan sonra mevlüt yapılırmış. Konu komşu toplanır, ikramlar verirmiş. Gelin 40 gün hiç evden çıkmazmış.
SÜNNET
İkramda lokma ve şerbet verilirmiş. Eğlenceler yapılır, tümbek çalan kadınlar gelir, şarkı-türkü söylerler çalgıcılara bozuk para verilerek kadın oynarmış. Çocuk tek ise , ona eş olsun diye horoz kesilirmiş. Ertesi gün mevlüt okunur ve ikram yapılırmış.
ASKER
Askere giderken, gençlere evlerinde yemek verilirmiş. Eğlence yokmuş.
KIZ İSTEME
Kız evine haber gider ve kız evi ikram için hazırlanırmış. Çevre verme ve kız istemeler uğurlu olsun diye genelde Pazar ve Cuma akşamları yapılırmış. Tüm akrabalar toplanır, kız evi kabul ettikten bir hafta sonra çevre verilirmiş. Çevrede, bohça hazırlanır, içerisine namazlık , çamaşır , terlik, kolonya, şeker konulurmuş. Bohçayı, her iki tarafta yapar ve birbirlerine verirlermiş.
On gün sonra kapı açma olur. Oğlan evi tepsiye tahin helvası döktürür ve onun “kapı açma olayı” için kız evine götürürmüş. Gelirken, geline çamaşır ve kıyafet getirirlermiş. Bundan amaç; kız evi ve oğlan evinin kaynaşmasının sağlanması imiş.
Nişan kız evinde ve düğüne yakın olurmuş. Yine tümbek çalınır ve oyunlar oynanırmış 15-20 gün sonra düğün yapılırmış. Düğün Cuma akşamı başlar, 2 gece 1 gün sürermiş. Kına gecesi kız evinde olurmuş. Cumartesi günü gelin hamamı yapılır ve gecesi ise asıl düğün olurmuş. Pazar günü gelin alıcı yapılırmış.
Cumartesi günü çalgılar gelir. Sağdıçlar iki gruba ayrılırmış. Her iki grupta da çalgılar çalınır, oyunlar oynanırmış. Ceplerine elma koyanlarmış. Gruplar birbirlerine yaklaştıkça, bu elmaları karşı grubun üyelerine atarlarmış. Sağdıçlar cumartesi gecesi kapı kapı gezer ve tavuk toplar, oğlan evine getirip pişirttirirler ve yerlermiş.
Gelin Alıcı:
Köy halkı toplanır, yaylı (fayton) arabalara gelin, at arabalarına sağdıç eşleri binermiş. Sağdıç eşlerini tespit için ayna tutulurmuş. Aynaya para toplanırmış. Tepsi ile şeker ikram edilir ve tepsiye bahşiş toplanırmış. Toplanan para kuaföre verilirmiş.
Gelin, o gün oruç tutarmış. Akşamı, güvey yemeği yapılır, damat camide yatsı namazı kıldıktan sonra, köyün hocaları damadı getirir, tekbirler çekerek damadın sırtına vururlarmış.
Kız evinden gelen “onca”(piliç-baklava-cevizli lokum) sağdıçlar tarafından damak içeri sokulduktan sonra alınır ve yenirmiş.
Düğün sabahı, sağdıçlar erkenden gelip, damadı kaldırmak isterlermiş. Damadı alıp götürürler ve akşam ezanına kadar getirmezlermiş.
Paça:
Gelin, yine kuaförde süslenir. Gelinin eline buğday verilir, bütün sağdıç eşler ve eltiler gelinlik giyer ve oynar. Gelin ortada oynarken bereket olsun diye elindeki buğdayı serper.
Yere dökülen buğdayları bulan kadınlar evlerine götürür, ambarlarına koyarlar ki; onların da sofraları bereketli olsun diye düşünülürmüş.
Kız Ardı:
Düğünden bir hafta sonra, gelin annesine götürülür ve kız ardı yapılırmış. Oğlan evine gelince, “kız önü” denilirmiş.
BAYRAM
Bayram namazına köyde tüm erkekler çoluk çocuk katılır, bayram namazı sonrası herkes cami çıkışı bayramlaşma yapar,kabristan (mezarlık) ziyaret edilir,yakınlar birbirlerinin evlerinde bayram yemeklerini yerler köyde ramazan bayramında 3 gün, kurban bayramında 4 gün bayramlaşma yapılır.
BATIL İNANÇLAR
Nişan sonrasında oğlan evine bir paket tuz alınırmış. Tuz bitene kadar iyi şeyler yaşanırsa gelin iyi, kötü şeyler yaşanırsa gelin kötü olur diye düşünülür, hatta nişan bile atılırmış.
Çocuğun kırkı çıkana kadar, çamaşırlar ikindiden önce içeri alınır.
Loğusa kadın, kırkı çıkana kadar, akşam ezanından sonra dışarı ve tuvalete çıkmaz.
Gece incir ağacı altından geçilmezi uğursuz sayılır.
YAĞMUR DUASI
Aşure kaynatılır ve dua edilirmiş. Hoca dua ederken erkekler ceketlerini ters giyer, duadan sonra aşure ve yemekler ikram edilirmiş.
Aşure Günleri: Kurban bayramında, kurbanını kesen aşure yapmak için yükümlü, herkes evinde aşure kaynatıp konu komşuya ikram edilirmiş.
ÖLÜMLER
Cenaze evinde yemek pişirilmez ve 7 akşam boyunca komşular yemek getirirmiş.
Cenaze kadın ise, köydeki yıkayıcı kadınlar tarafından yıkanırmış.
İMECE
İşi olan aile, yemek ve böreğini hazırlar. Komşular da toplanır. O ailenin bağ bahçesi işini yapar, sonra da pişirilen yemekler yenirmiş.
KÖYÜN İHTİYAÇLARI VE BEKLENTİLERİ
-Tatlı su yok.
-Su kesintisi çok oluyor.
-Ara sokaklarda alt yapı yok.
-Kanalizasyon sistemi arızalı yapılmış, evlerde taşkınlık oluyor.
-Camii yanına cenaze yıkama yeri(gasilhane) ihtiyacı var.
Not:Patikalar Dergisinden Alınmıştır.